20 Tem 2009

Tarih-1

2. Uluslar arası Eminönü Sempozyumu 15-17
Haziran 2007 İstanbul Ticaret Odası
Eminönü'nde Eski Bir Sefarethane İran Konsolosluğu

Katayoun SARNESAR
İran ve Türkiye gerek taşıdıkları coğrafi konum ve komşuluk nedenleri gerekse sahip oldukları tarihi geçmiş ile ötelerden beri çeşitli alanlarda münasebet ve ilişkileri bulunan iki ülkedir. Kaçar ve Osmanlı Devletleri arasındaki siyasi ilişkilerin başlaması 1825'li yıllara rastlar. Tahran'a Büyükelçi gönderen Osmanlı Devletinin ayrıca Urumiye ve Tebriz kentlerinde Başkonsolosluklarını açmasıyla İran da 1851 yılında ilk kez İstanbul'da Büyükelçiliğini açmıştır. 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti rejiminin kurulmasıyla İran'ın İstanbul'daki Büyükelçiliği Ankara'ya taşınırken ardından iki ülke ilişkilerinin gelişmesine paralel olarak İstanbul, Trabzon, Erzurum ve İzmir şehirlerinde İran Başkonsoloslukları kuruldu. Ancak bir müddet sonra İzmir Başkonsolosluğu kapandı. Birinci Dünya savaşından sonra İran'da Kaçar Hanedanlığı'nın ortadan kalkması ve Pehlevi Hükümeti'nin işbaşına gelmesiyle ve öte yandan Türkiye'de Cumhuriyet yönetimine geçilmesinin ardından iki ülke arasında çok sayıda çeşitli sözleşme ve antlaşmalar imzalanmıştır. Ayrıca Şah Rıza Pehlevi 1934'de Ankara'ya yaptığı uzun bir ziyaret sırasında Atatürk'ün ve Cumhuriyet yönetiminin yaptıklarından büyük ölçüde etkilenerek, iki ülke arasında ilk kültürel anlaşmaya imza atmıştır. O günden bu yana iki ülke arasındaki kültürel ilişkiler, imzalanan anlaşmalar çerçevesinde devam etmiştir. İmzalanan bu sözleşme ve antlaşmalar iki ülke münasebetlerinin gelişmesine vesile olmuştur.
19.yy'ın ortalarında, İstanbul'da birçok yabancı ülke temsilcilikleri yeni ve modern elçilik binaları yaptırırken, İran Elçiliği kiraladığı ahşap evlerde hizmet vermekteydi. Aynı yıllarda İran devleti, Avrupa'yı model alan bir değişim isteği ile bu yönde hareket eden Rusya'ya ve  Müslüman bir ülke olan Osmanlı Devleti'ne, daha sonra başbakan olacak Mirza Takı Han gibi önemli temsilciler göndererek yenileşme yolunda atılan adımları incelemekteydi. 1860'ta İstanbul'da göreve başlayan Elçi Hacı Mirza Hüseyin Han, Süleyman Paşa'dan kiralayıp elçilik olarak kullandıkları ahşap yapının, içindeki tüm kıymetli eşya birlikte yanması üzerine, 1865'te Şaha bir rapor göndererek, uygun bir arsa satın alıp İran devletine yakışır bir sefaret binası yaptırmak için izin istedi. Bu rapor üzerine Şah Nasrettin 1866'da Elçi Hüseyin Han'a bir ferman yollayarak, eski anlaşmalara göre İran'ın tarihi yarımadada bir konsolosluk bulundurma hakkı olduğunu ve bu hakka dayanarak sur içinde güzel bir yer bulunup alınmasını istedi. Cağaloğlu'ndaki arazi bu ferman üzerine aynı yıl bir Osmanlı paşasından satın alındı. İstanbul'da bulunan tüm elçilik binaları Pera'da yer alırken, İran Elçiliği, tarihi yarımadada bulunan tek elçilik olarak istisna teşkil eder. İran elçilik kaynaklarına göre İstanbul'un en güzel yerinde, Babıâli'ye yakın böyle kıymetli bir arsayı yabancı bir sefarete satan paşa, hizmetten ihraç edilerek bir süre sürgüne gönderilmiştir.
Elçilik arsasını satın alan kaçar devletinin İstanbul Elçisi Hacı Mirza Hüseyin Han, binanın yapımı için İtalyan kökenli Giorgio Domenico Stamp, ile anlaşarak inşaatı ona yaptırmıştır. Ayrıca arazinin alınmasından evvel 1856'da, Kaçar Şahı Nasrettin, bir ferman ile "İstanbul'da Türk hükümetinin mimarı" olarak tanımladığı İtalyan mimar Gaspare Fossati'ye bir proje hazırlatmış ve ikinci dereceden bir nişan verilmiştir. Fermanda, "imparatorluk sarayı" olarak söz edilen bu projeden günümüzde, İsviçre Arşivinde çizim halinde muhafaza edilmektedir. Bu çizim projenin bir imparatorluk sarayın dan çok bir elçilik sarayı için hazırlandığını düşündürürcüdür. Stampa'nın, elçilik bina inşaatından Fossati tasarımlarından yararlanarak yapılması olasıdır. 1900'de İstanbul'u ziyaret eden Muzafferettin Şah elçiliğin kuzeyinde bulunan evkafa ait arsanın satın alınarak arazinin genişletilmesi isteyince, II. Abdülhamit(1876-1909) burayı satın alarak elçiliğe vermiştir.(Şekil -1)
Yukarıda bahsettiğimiz arsa ve yapılan bina Eminönü ilçesi, Alemdar Mahallesi'nde, Babıâli caddesi ile Türk ocağı Caddesi'nin kesiştiği köşede büyük bir ihtişamla gözükmektedir. Batısında İstanbul Lisesi, kuzeyinde ise Cağaloğlu yokuşu yer almaktadır. Bugün İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu olarak işlevini yapmaktadır. Bazı kaynaklara geçen yıllarda binanın kuzey kısmının üstüne bir kat tras olarak ilave edilmiştir.(Resim-1)
Bu katın dışında yapı veya bina has mimarisiyle günümüze kadar kendisini korumuştur. Elçilik binası, kuzeye doğru eğimli, bahçe şeklinde düzenlenmiş arsanın doğu kenarında, bir bodrum kat üzerine 3 katlı olarak inşa edilmiştir. İki yanında bekçi kulübeleri bulunan bahçe girişi Türk ocağı Caddesi üzerindedir. Yarım daire kemerli pencereleri olan, köşeleri taş kaplı bu küçük yapılarla sınırlanmış metal parmaklı giriş kapısını her iki yanında, ikişer kolon ve üzerlerinde aslan heykelleri yer alır. Ana yapı 24 de 24 m ölçüler üzerinde yapılmıştır. Güney cephesinde ise giriş basamaklarında mermer taşlar ve dörder mermer kolona taşıtılan iki katlı balkonlar göze çarpmaktadır.(Resim-2-3-4-5)
1972 yılına kadar dışı kâgir özenle dekore edilmiş yüksek tavanlı giriş ve birinci kat salonlarında eski İran mimarisinden esinlenilmiş süsleme elemanları da kullanılmıştır. İlave inşaat yapılan kısım binanın ilk planlamasında teras olarak düşünülmüştür. Bugün mermer levhalarla kaplı olan döşemenin, bina önündeki yoldan geçen ağır vasıtaların yaratığı titreşimlerden etkilendiği ve levhalar arasındaki derzlerin açılarak buradan giren suyun alt katlarda hasar meydana getirmiştir. Cephe mimarisi bakımından, İstanbul Tanzimat dönemi Kâgir yapılarında yaygın olarak izlenen Batılı anlaştı bir düzenleme sergiler. 19.yy'ı Batı'yı model alan yenileşme programlarıyla tamamlayan İran'ın İstanbul mimarisine kazandırdığı elçilik binası, Osmanlı Tanzimat dönemi mimarlığının nitelikli bir örneğidir.

Kaynakça
1-www.iran kulturevi.com 2-İstanbul Ansiklopedisi, Kültür Bakanlığı yay, Cilt 4, s.189 3-kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul 4. Koruma Kurulu Müdürlüğü 4-istanbul.icro.ir